Horizon Forbidden West İnceleme – Grafikler Arşa Çıktı!

Üzümlü kekim Aloy geri döndü. Her şey bitti sanarken aslında yeni başlıyormuşuz. Horizon Forbidden West yeni nesili resmen coşturmaya geldi.

Oyun dünyasının önemli kadın karakterlerinden biri haline gelmeye başlayan Aloy, ilk olarak PlayStation 4 döneminde karşımıza çıkmıştı. Horizon Zero Dawn’ı 2017 yılında geliştiren Guerrilla, sunduğu yepyeni evren ve Decima motoru ile dikkatleri bir anda üzerine çekti. İncelemelerde gayet iyi puanlar alan ancak değeri bilinmeyen Horizon Zero Dawn’dan sonra şimdi de Horizon Forbidden West ezber bozmaya geldi. PlayStation 4 ve PlayStation 5 için çıkan oyun, özellikle yeni nesilde resmen konsolun tüm gücünü zorluyor.

Bir sanat eseri gibi grafiklere ve dinamiklere sahip olan Horizon Forbidden West’in bu yılın en iyi yapımlarından biri olduğunu söyleyebiliriz. İncelemeye geçmeden önce dilerseniz Zero Dawn’da neler olduğuna ve üzümlü kekimiz Aloy’un hikayesine bir girizgah yapalım.

Horizon Forbidden West inceleme

Horizon Zero Dawn, 31. yüzyılda, devasa makinelerin dünyaya hükmettiği kıyamet sonrası bir dünyada bizleri karşılamıştı. İnsanlık uçsuz bucaksız ormanlarda, heybetli sıradağlarda ve atalarının atmosferik harabelerinde hayatta kalan avcı ve toplayıcı kabile topluluklarına geri döndü. Çünkü makinelere bir şey oldu ve insanlık çaresiz kaldı.

Ana karakterimiz olan Aloy, Nora’da yaşayan ancak dışlanan bir karakter olarak karşımıza çıkıyor. Dışlanmasının sebebi ise Aloy’un annesi ve babasının olmaması. Peki, anne ve baba olmadan Aloy nasıl dünyaya geldi? Gökten inmedi ya bu? Bir nevi gökten indi diyebiliriz. Aloy, 21. yüzyıl robotikçisi ve mühendisi Dr. Elisabet Sobeck’in genetik klonu. Evet yani bizi makineler yaptı diyebiliriz.

Aloy özet olarak Dr. Sobeck’in tasarladığı ve uygulamasına öncülük ettiği, Faro Vebası tarafından ortadan kaldırılmasından sonra dünyaya yaşamı geri kazandıran küresel bir terraforming sistemi olan Zero Dawn’ın yöneten yapay zekası GAIA tarafından yaratıldı. GAIA, HADES’i durdurmak amacıyla Aloy’u yarattı. GAIA ismini çok duyacaksınız. Avatar’da bir ağaç vardır Herkes ona bağlanır, ondan enerji alır. Büyük ağaç işte o ağaç GAIA oluyor.

Aloy, ilk oyunda Zero Dawn’ın yarattığı yeni dünyadaki insanları ve Dünya’da hayat kurtararak başarılı oluyor. Bunu yaparken, dünyanın neden bu hale geldiğinin gizemlerini çözdü ve aynı zamanda kökenlerinin gerçek doğasını da öğreniyor. Artık kendini tamamen bulan Aloy derin bir nefes alacakken hooop Hades son sürprizini yapar. Hades’i öldürdüm sanan Aloy aslında çok farklı planların olduğunu serinin ikinci oyununun başında öğreniyor.

Aslında bunu öğrenmek çok zor değil. Çünkü dünya tekrardan bir çöküşe girmiş ve bitki örtüsü zarar görmeye başlamıştır. Aloy da bu işte bir iş var deyip aylarda GAIA’yı bulmak için yola koyuluyor. İşte Forbidden West’in hikayesi de burada başlıyor. Batıya git Aloy batıya. Her şey orada çözülecek.

Aloy’un yeni yolculuğunda ilk oyundan karakterleri az da olsa görüyor olmak oldukça sevindirici oluyor. Spoiler olmaması adına yeni oyunun konusuna fazla değinmeyeceğiz. Çünkü çok fazla ters köşelerin olduğunu belirtelim. Dünya yok olmak üzere ve biz bunu çevirebilecek tek insanız. Çünkü bizi yapay zeka GAIA yarattı. Bu kadarını bilseniz yeter. Konu zaten sizi içine çekiyor ve merak duygusunu sürekli katlayarak devam ettiriyor.

Ana ve yan görevler keşif duygusunu kabartıyor

İlk olarak oyundaki görevlerden bahsetmek istiyoruz. Görevler ve hikaye örgüsü Guerrilla’nın ustalık eseri olmuş diyebiliriz. Oyuncuyu sıkmadan ve merak duygusunu sürekli üst seviyede tutan ana görevlerin yanı sıra bir dizi de yan görev bulunuyor. Misal, ana göreve giderken açık dünya haritasında bir dizi yan görev ile karşılaşıyoruz. Bu yan görevleri yapmak oldukça keyif veriyor.

Yan görevler diğer oyunlardaki gibi şunu bul gel şeklinde değil hepsinin kendine has kısa da olsa bir konusu var. Yan görevleri yapmanızı şiddetle öneriyoruz. Neden der dediğiniz duyar gibiyiz. Çünkü oyun ilerledikçe zorlaşmaya ve level sisteminin etkilerini göstermeye başlıyor. Bu level sistemini en son başarılı bir şekilde uygulandığını Assassin’s Creed: Origins ile görmüştüm. Bu sistem başarılı bir şekilde Horizon’a da gelmiş.

Örneğin ana göre level 30 istiyor ve siz level 20 iseniz o görev bir ızdıraba dönüşebiliyor. Bu yüzden Aloy’u geliştirmeli ve yetenek ağacında bir dizi yeteneği açmanızda fayda var. Yetenek ağacı demişken; Horizon’daki yetenek ağacı gerçekten de bir şeyleri geliştirdiğinizi hissettiriyor. Farklı kategoriler altında sunulan yetenek ağacı sayesinde oyunu oynama şekliniz bile değişiyor.

Örneğin gizlilik odaklı oynamak istiyorsanız ilgili yetenekleri geliştirerek oyunu suikast yapa yapa bitirebiliyorsunuz. Tabii Boss savaşlarında suikastin pek bir önemi yok. Bu yüzden dengeli bir geliştirme yapmanızda fayda var. Yetenek ağacının son halkası olan binekleri geliştirme özelliği de açık dünyada gezerken işinizi kolaylaştırıyor. Bu yüzden yan görevleri yapa yapa dünyayı keşfederek oynamanızı öneriyoruz.

Oyundaki dikkat çeken yeteneklerden biri olan paraşüte de değinmek istiyoruz. Zelda: BoTW’dan alışkın olduğumuz bu paraşüt dağlardan yere inmek istediğinizde hayatınızı kolaylaştırıyor. Ancak bu özelliği açmak için oyunu kısa bir süre oynamanız gerekiyor. Şimdi gelelim Horizon’un görsel şölenine. Şölen diyoruz çünkü yeni nesilde en iyi görünen oyun kendisi.

Grafikler yeni nesile yakışıyor

Horizon’un grafik motoru Decima aslında Death Stranding ile seviye atlamıştı. Geliştiri ekip bunun da üzerine koyarak ortaya bir şaheser çıkarmayı başarıyor. Fizik motoru hem PS4 hem de PS5 için geliştirilmesine rağmen ağzınızın suyunu akıtabiliyor. Uncharted’ın meşhur kum fiziğini bilirsiniz. İşte o fizik Horizon’un tamamında var. Grafik konusunda ise şaşkın şaşkın baktık diyebiliriz. Çünkü az önce de belirttiğimiz gibi Horizon hem PS4 hem de PS5 için çıktı. Yani iki platformda da aynı görünmesi gerekiyor. PS4’te uzak mesafe, kenar yumuşatma, çözünürlük ve FPS’ten feragat edilmesine rağmen hala taş gibi görünüyor. PS5’te ise adeta şov yapıyor. 4K çözünürlüğünde kalite modunda Horizon taş gibi görünüyor.

Oluşturulan evren, çevre ve kaplamalar sizi ilk başından içine çekmeyi başarıyor. Çoğu kişi bunun ışıklandırma oyunu ile yapıldığını söylüyor. Evet bu doğru olabilir ancak yapmışlar. Diğer firmalar da becerebiliyorlarsa yapsınlar. Grafik konusunda eksik bulduğumuz nokta sinematik bölümlerde karakterlerin baş bölümüne vuran ışıklandırmanın yapay durması ve alev efekttinin pikselleşmesiydi. Su efekti ise bu zamana kadar gördüğümüz en iyi su efektiydi. Guerrilla, okullarda ders niyetine okutulması gereken bir iş çıkarmış. 

DualSense ile her şeyi elinizde hissediyorsunuz

Oyunda DualSense kullanımını aktif olarak hissediyorsunuz. Özellikle bulunduğunuz ortam ve bastığınız yüzey direkt olarak elinizde yaşanıyor. Yay germe sekansında ise tetik tuşlarının gerilmesi ve daha sert kuvvet uygulamanız gerekmesi oyun keyfini artırıyor. Horizon’da Tempest 3D özelliği de yer alıyor. Ancak bu özelliği pek hissedemedik diyebiliriz. PS5’in Pulse 3D kablosuz kulaklığı, soundbar ve Master Dynamic MG20 kulaklığında denedik. Ratchet & Clank: Rift Apart, Uncharted, Ghost of Tsushima Yönetmenin Sürümü ve Demon’s Souls’ta Tempest 3D daha aktif olarak kullanılmış gibi geldi. Bu kötü olduğu anlamına gelmesin. Sadece bu yapımlardan 3D ses bir tık daha düşük diyebiliriz.

Çapraz platform olmasına rağmen bu denli grafikleri görebiliyorsak, ileriki 2-3 yıl içerisinde sadece PS5’e oyun geliştirildiğinde nasıl yapımları göreceğiz diye sorgulatan Horizon Forbidden West, uzun saatler sizi TV başına kitleyecek. Her şeyi keşfetme, o bölgede nelerin olduğunu öğrenme, sorunları çözme ve yapılan detaylı diyaloglar oyun keyfini katlıyor.

Türkçe altyazı desteğine de sahip olan Horizon’u mutlaka oynamanızı tavsiye ediyoruz. Eğer serinin ilk oyununu oynamadıysanız internette yapacağınız araştırmalar sonrası direkt ikinci oyuna dalabilirsiniz. Ancak size tavsiyemiz ilk oyunu oynayın ki mekaniklere alışın. Yay ve ok ile makine avlamak çoğu insan için zor olabiliyor. Alıştıktan sonra kendinizi hedef yardımı sayesinde makineleri tek tek indirirken bulacaksınız. Peki, bu oyunu PS4’te mi yoksa PS5’te mi oynamalıyım? PS5 alacak durumunuz yoksa oyunun PS4’te de taş gibi çalıştığını belirtelim. Grafiklerin PS4’te böyle görünmesi oldukça şaşırtıcı oldu.