Horizon Chase Turbo İnceleme – Asfaltı Piksellerine Bölün
Horizon Chase Turbo SNES’teki araba yarışlarını özleyenlerin karşısına çıkıyor. Asfaltı piksellerine bölebileceğiniz oyuna bayılacaksınız.
Araba yarışı oyunları son dönemde bildiğiniz gibi simülasyon ve arcade olarak ikiye ayrılmaya başladı. Her iki türde de grafikler özellikler Forza Horizon 5 ve Gran Turismo 7 ile şaha kalktı diyebiliriz. Ancak eski oyunların tarzını özleyen oyuncular da azımsanamayacak kadar fazla. Biz gibi retro seviyorsanız size muhteşem bir haberimiz var. SNES döneminde bayıla bayıla oynadığımız yarış oyunlarına benzeyen Horizon Chase Turbo ile nostaljik saatler yaşatmaya geliyor.
Brezilyalı geliştirici Aquiris Game Studio tarafından geliştirilen bu oyun modernize edilmiş eski nesil grafikleri ile dikkatleri üzerine çekiyor.
Horizon Chase Turbo İnceleme
Horizon Chase Turbo ilham kaynağı olarak Outrun gibi diğer oyunlara atıfta bulunarak , 90’ların yarış oyunları keyfini yaşatıyor. Outrun’un başarılı bir kopyası olarak tanımlayabileceğimiz Horizon, farklı pistleri, araç yükseltmeleri ve müzikleri ile sizi içine çekiyor. Oyunun dinamiklerine alışmak biraz zor. Ancak alıştığınızda pistleri ağlatmaya başlıyorsunuz. Oyunda çok sayıda parkur var. Horizon Chase Turbo, bir dizi parkurda savaştığınız ve tutarlı bir sıralamayı korumaya çalıştığınız diğer yarış oyunları gibi kurulmak yerine, daha çok bir mobil oyun gibi görünüyor.
Dünyadaki farklı ülkelere yayılan bölge başına iki ila dört parçadan oluşan üç set ile oyuna dalıyorsunuz. İlk beş sıradaki sıralama, sıradaki bir sonraki parkurun kilidini açıyor ve her zafer, sıralamaya ve oyuncunun yarış sırasında kaç mavi jeton toplayabildiğine bağlı olarak puanlar veriyor.
Oyuncu bir parkurdaki her mavi jetonu toplar ve ilk sırada yer alırsa, bir süper kupa ve o parkur için mevcut maksimum puan miktarını alıyor. Puanlar birikir ve yeni alanlar açıyor. Ayrıca mevcut tüm arabalar için hız, destek, yakıt, ivme ve direksiyon yükseltmelerinin kilidini açacak yarışları daha keyifli hale getirecek.
Oyundaki eksik yönlerden biri parkurların kısa sürmesi. Ancak mavi jetonların tamamını toplamak için bu parkurların bir daha oynanabilirtesi çok yüksek. Ayrıca DLC’ler ile oyuna yeni parkurların eklendiğini belirtelim.
Kar ve yağmur gibi hava etkileri, direksiyonu olumsuz yönde etkilemeyi başarıyor. Bu denge çok iyi sağlanmış. Ne simülasyon ne de arcade. Tam arada bir dengesi var.
Şampiyona modunun ötesinde, oyunun ayrıca 100’den fazla pist ve yaklaşık 30 açılabilir araca sahip olduğunu belirtelim. DLC’ler ile bu pistlerin ve araçların artığının da altını çizelim. Özellikle oyuna son olarak gelen Senna DLC’si ile F1 araçlarının keyfini çıkarabiliyorsunuz.
Senna DLC’sinde F1’in efsanevi ismi olan Ayrton Senna’nın kariyerine ortak olabiliyorsunuz. Senna’nın takımlar arasındaki geçişlerini ve döneme damgasını vuran pistleri oynamak oldukça keyif verici.
Nintendo Switch, PC ve PlayStation platformlarında olan oyunu eğer arcade yarış türünde oyun oynamak istiyorsanız mutlaka değerlendirmenizi öneriyoruz.
